Thursday, 29 August 2013

Tarix Yazmaq: Bir İqtidar Edimi


 Tarix'in "ne üçün" olduğu sorusuna, tarixçi R. G. Collingwood, "insanın özünü tanıması üçün" cevabını verir: "Hem özünü başqalarından ayıran, hem de özünü o insan eden şeyleri tanımaq üçün..." Özümüzü tanımaq ise, ilk önce "insan" olmaq ne demekdir onu bilmek; ikincisi olduğumuz insanı, başqasına benzemeyen yönlermizi, yani ferqliliğimizi bilmek, sonra da neler yapabileceyimizi bilmekdir. Heç kimse, denemeden neler yapabileceğini bile bilmediğine göre, ne yapa bileceğimize ilişkin tek ipucu, geçmişde başqa insanların neler yapdıqlarıdır. 
İşde bu noqta, "qadın tarixi" ya da daha genel deyimiyle, feminist tarşxçilik qonusuna girmek üçün uygun görünür. çünkü birey olaraq "insan" tarixdeki yerine iade dilirken, "hansı insan?" sorusu da ister istemez gündeme geldi. Yani sözü edilen bu "insan"ın somut kimliyi - ırğı, milliyeti, sınıfı, cinsiyeti, vs. sorgulanmaya başladı ve Aydınlanma'nın soyut ve evrensel "insan" anlayışı, ardında beyaz, burjuva, erkek Avrupalı kimliyini gizlediği gerekçesiyle eleştiriye tabi tutuldu (Tarihin Cinsiteti, 2012: 17-18). 

No comments:

Post a Comment